tarihten.org

Merkezi Avrupa'nın Asli Gücü: Capet Hanedanlığı

Ertuğrul Öztürk Ertuğrul Öztürk 7.01.2024 0 YORUM 720 OKUNMA
Merkezi Avrupa'nın Asli Gücü: Capet Hanedanlığı

Hugh de Capet'in aydınlanma çağında çizilmiş bir tasviri.

Capet Hanedanlığı ve Avrupa Tarihine Etkisi

 

Capet Hanedanlığının Fransa ve Avrupa Tarihine etkilerine girmeden önce, meramımızın daha iyi aktarılabilmesi için Capet Hanedanlığının kökeninden ve bir hanedanlık haline gelmeden önceki dönemlerinde yaptıkları işler ve işgal ettikleri meşgaleler’e göz atmamız icab etmektedir. Fransa’yı Fransa tarihi boyunca farklı kolları vasıtasıyla kesintisiz bir şekilde en uzun yöneten (987-1792/1814-1848) hanedanlık olan Capet Hanedanlığı ya da Capetian Hanedanlığı Fransa’da Karolenj Hanedanlığı döneminde İmparator Şarlman’a hizmet etmiş en saygın ve güçlü aileler arasında yer almaktaydı. Kökenleri Robertians denilen Frank kökenli bir aileye dayanmaktadır.  Capet Hanedanlığını kuran ve hanedan’a bir resmiyet kazandıran Hugh Capet’in, tarihçiler olarak ulaşabildiğimiz ilk atası büyük büyük atası olan Robert de Strong’dur. Kaynaklara göre etnik kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte günümüzde Almanya sınırları içerisinde bulunan Doğu Fransada doğduğu bilinmektedir. Ailenin, doğan erkek çocuklarına Robert adını sık vermesinden ötürü bu aile Avrupa genelinde Robertians olarak bilinmektedir. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse Robert de Strong, Robert III of Worms, Robert I of France vesaire. Hugh Capet’in isminin etimolojik olarak değerlendirilmesi sonucunda, Capet isminin aslında bir isim olmaktan daha çok bir takma ad olduğunu görüyoruz Hugh ismi Capet Hanedanlığının kurucusunun asıl ismi olma birlikte Capet kelimesinin Latincede çaput kelimesinden türemiş olduğunu ve bunun değişikliklere uğramış versiyonunun da Fransa’da Capet olarak kullanıldığını görmekteyiz. Bu kelime Kafa ya da Baş anlamına gelmektedir ve bunun da Şef ya da Lider şeklinde anlaşıldığını anlamaktayız[1].  

 

Dönemin kaynaklarında ve daha sonraki çağdaş kaynaklarda Capetler’in Fransız tahtını ve tacını ele geçirmesi ve neredeyse bin yıl elde tutabilme kabiliyeti göstermesi olayına Capet mucizesi denilmektedir. Hugh Capet’in Fransa’daki Karolenj hanedanlığın en güçlü vasalı olmasını ona babasından kalan varlıklara ve topraklara borçluydu. Kendisi, bu mirasın varisi olduğunda, henüz daha reşit değildi ve korunması gerekiyordu, bu noktada devreye annesi girdi.[2] Ancak bu dönemde Hugh The Great’in oğlu olan Hugh Capet’in reşit olmamasından faydalanan babasının vasalı olan Blois dükü Theobald I, Frank Düklüğünden(Duch of Franks) Chartres ve Chateaudun bölgelerini aldı. Daha sonra Anjoulu II. Fulk ise kendisini vasallık statüsünden çıkaran bir ayrıcalık statüsü oluşturdu. Hugh Capet 987 yılında V. Louis’in varisi olarak seçildi ki, Karolenj hanedanı’nın son temsilcisi olan V. Louis’in hanedanı ülkeyi 300 yıl boyunca yönetmişti.    İle-de France’dan bir asil olan Capetin tahta mutabakat yoluya çıkması Karolenj hanedanlığının sonunu işaret ediyordu. Hugh Capet, oğlu Louis the Pious vasıtasıyla Şarlman’ın soyundan geliyordu, dolayısıyla da Büyük Constantine’nin[3] soyundan geldiği iddiasında bulunuyordu. Bu iddianın hükümdarlığını meşru bir zemine oturtmak için bulunulmuş iddialar olduğunu düşünmek tabiidir. Tahta çıktıktan sonra Robert de Strong’dan sonra Robert adını alan ilk Fransa kralı olacak olan oğlu Robert II’nin tacı almasını garanti altına alma çalışmalarına girişti. Bu çalışmalar dahilinde oğlu Robert’i daha hayattayken, Kral yardımcısı olarak tayin etmek suretiyle onun tahta geçişini çatışmasız bir şekilde sağladı.

 

Capet Hanedanlığı ilk teşekkül ettiğinde Fransa’da bulunan diğer ailelerin güç ve nüfuz bakımından ardında kalmaktaydı çünkü kökenlerinin dayandıkları yer İle-de-France ve Orleanais, Normandiya Düklüğü ve Blois Kontluğu gibi tarihleri daha gerilere dayanan ve daha köklü aileler, düklükler ve kontluklar tarafından yönetilmekteydi. Ancak Capet Hanedanlığının bu nüfus ve etkiyi elimine edecek bir araçları vardı; Katolik Kilisesi. Capet Hanedanlığı bu güç ve nüfuz eksikliğinin farkında olduğu için Katolik kilisesinin desteğini arkasına almış ve reşit olmayan Capetian krallarının tahtta sorunsuz bir şekilde reşit olana kadar kalmalarını sağlamak suretiyle destek olmuştur. Hugh Capet başa geçtiğinde Louis IV tarafından Dux Francorum olarak tanınmıştır. Bunun sebebi Hugh de Capetin, Alman Kralı Henry the Fowler, Burgondiya Dükü Hugh de Black, Vermandois Dükü Herbert II ile müttefiklik kurarak Fransa’nın en güçlü adamı olarak ortaya çıkmasını sağlamasıdır. Hugh Capet’in başa geçmesinden Philip II’nin zamanına kadar Frank Krallığını yöneten krallar, King of France ünvanı’nı kullanmayıp Rex of Franks ünvanını kullanmıştır. Bu onların sadece Fransa Kralı olmadığını, Frankların yaşadığı yerlerin de kralı olma iddiaları bulunduğunu göstermektedir.

 

Hugh Capet başa geçtiğinde, hakim olduğu yer Toulouse kontluğu ve gücünü daha sonra giderek hissettirip ele geçirdiği Chartres ve Angers bölgelerine yakın, Paris ve Orleans arasındaki bölgelerdir. Diğer bölgeleri yazımızın geri kalan kısımlarında da belirttiğimiz üzere diğer kontluklar ve düklükler kontrol etmekteydi. Bunların en önemlileri sırasıyla Aquitaine düklüğü, Brittany düklüğü, Gascony düklüğü, Marquisate kontluğu, Burgundy düklüğü ve Normandy düklüğüdür. Hugh Capet başa geçtiğinde Frank topraklarında çok yoğun bir kozmopolit bir yapı vardı, öyle ki, 150 farklı para birimi bi düzinelerce dil konuşulmaktaydı. Bu Capet’in,vasal devletleriyle karşılaştığı ilk ve tamamlanması en zor görevdi. Kaldı ki Hugh Capet kökeni itibariyle çok efektif ve büyük bir askeri kuvvete sahip değildi ve bundan ötürü Normandiya dükü I. Richard’dan askeri deste almaktaydı.  Hugh, Frank Dükü Büyük Hugh'un en büyük oğluydu. 956'da babasının ölümü üzerine Hugh Capet, Paris ve Orléans bölgelerinde Loire Nehri'nin güneyinde uzanan geniş arazileri miras aldı. Böylece krallıktaki en güçlü vasallardan biri haline geldi ve Karolenj kralı Lothar için ciddi bir tehlike haline geldi. Hugh, 970 yılında Aquitaine Dükü III.William'ın kızı Adelaide ile evlendi, ancak nüfuzunu güneybatı krallığına yayma çabaları başarısız oldu. 978'den 986'ya kadar Hugh, Karolenj kralına karşı siyasi entrikalarda Alman imparatorları II. Otto ve Otto III ve Reims başpiskoposu Adalbero ile ittifak kurdu. 985'te Hugh aslında unvan dışında her yönden hükümdardı; ve Lothar'ın oğlu V. Louis'nin kısa saltanatından sonra Hugh, Mayıs 987'de Frank kodamanları meclisi tarafından Fransa kralı seçildi. Adalbero, kodamanları tacın kalıtsal olmaktan çok Lorraine'li Charles'ın yönetmeye uygun olmadığına ikna edebildi.

 

Hugh, 5 Temmuz 987'de Noyon'da taç giydi. Akademisyenler, Hugh'nun seçilmesinin devrimci bir eylem olmadığı konusunda genel olarak hemfikir[4]. Büyükbabası I. Robert, büyük amcası Eudes ve amcası Rudolf da daha önce Karolenj olmayan krallardı. İlk Capet Monark’ı Hugh Capet idi. Daha sonra başa oğlu II. Robert geçti, Robert de tıpkı babasının yaptığı gibi oğullarını kendisinin varisi olarak gösterdi ve bu Capet Hanedanlığında bir gelenek halini aldı. Robert II’den sonra başa onun oğlu olan I. Henry geçti, I. Henry döneminde Krallığın mal varlığı ve toprakları en küçük ve düşük seviyesine geriledi. Yukarıda da değindiğimiz gibi Capet hanedanının erken kralları döneminde krallık monarşi kuvvetli değildi. Bazı tarihçiler ise bu konuda I. Henry’nin gerçekçi ve şartların farkında olan bir kral olduğunu söylerler. Annesi II. Robert’in karısı Arlesli Constance[5] idi.

 

I. Henry de aynı geleneği devam ettirerek daha hayattayken varisi olarak yerine I. Philip’i seçti. I. Philip 1052 yılında doğdu. Capet hanedanlığında yardımcı hükümdarlık ve tek başına hükümdarlık geleneğinden bahsetmiştik. I. Philip 105 yılında doğduktan sonra 1059 yılında daha 7 yaşındayken babası I. Henry tarafından yardımcı hükümdar olarak seçildi ve 8 yaşına geldiğinde babası I. Henry’nin vefatı üzerine tek başına Hükümdar oldu. I. Philip döneminde I. Henry dönemindeki güçsüzlüğünden bir nebze olsa da kurtulmuş olarak görülmektedir ve onun döneminde Capet hanedanlığı yönetimindeki Frank krallığı topraklarına Vexin’i ve Bourges’i katmıştır. I. Philip erken Capet Monarkları arasında en fazla hüküm sürenlerden biridir. Ve I. Philip’in oğlu olan Louis VI, Fransa’nın Şarlman’dan sonra gördüğü en güçlü hükümdarlardan biriydi.

 

1081 yılında dünyaya gelen Louis, 1108 yılında Orleans katedralinde taç giydi. Dönemin Kronikleri ondan Aziz Denis Kralı olarak da bahsederler. Louis VI Capet Hanedanlığı Monarkları arasında Hanedanın ve Devletin gücünü tek bir yerde toplayabilen ilk kral olarak gözümüze çarpmaktadır.[6] 29 yıllık hükümdarlığının neredeyse hepsini Frank topraklarında bulunan literatüre “Robber Barons[7]” olarak geçen hükümdarın emirlerine karşı çıkıp, vergi düzenlemelerine uymayarak geçmişte sahip oldukları hakları sonuna kadar kullanan toprak sahibi feodal şövalyelerle ve de İngiltere Krallarıyla savaşarak geçmiştir. Bu yüksek profilli Capet Monark’ından sonra başa geçen onun oğlu Louis VII’dir. Louis VI döneminde kazanılan ivme oğlu döneminde kaybedilmemiş olup bazı alanlarda daha da ileriye taşınmıştır.

 

Louis VII Batı Avrupa’nın en zengin kadnı olan Aquitaineli Eleanor ile evlenmiş ve bu evlilik Capet Monarşisinin sınırlarının geçici olarak Pirenelere kadar genişlemesini sağlamıştır. II. Haçlı seferine iştirakle meşgul olduğu esnada karısıyla bir anlaşmazlık sonucu karısının Antakya’da kalmasını isteyip Şam kuşatmasına katılmış ancak başarısız olduktan sonra Fransaya tekrar dönmüştür. Louis VII döneminde Paris üniversitesi kurulmuş ve Notre Dam’ın İnşaasına başlanmıştır. 1152 yılında eşi Eleanor’dan erkek çocuk olmadığı için ayrılmış ve Eleanor ayrılmanın hemen ardından Normandiya dükü ve Anjou Kontu olan Henry Plantagenet ile evlenmiştir, ve böylece Pirenelere kadar uzanan Capet sınırları daralmıştır. Daha sonra Constance of Castile ile evlenmiş ancak bu evlilikte de bir erkek çocuk olmamıştır. Castile ikinci doğumunda ikinci kızını doğururken hayatını kaybetmiştir. Daha sonra Louis 5 hafta sonra Champagne’li Adela ile evlenmiş, ve sonunda 3. Evliliğinden bir erkek çocuğu olmuştur. 1180 yılında hayatını kaybeden Louis VII yerini oğlu Philip II’ye bırakmıştır. II. Philip’in tam ismi Philip Augustustur. Fransada babasının vefat tarihi olan 1180 yılından 1223 yılında kadar 43 yıllık bir hükümdarlık dönemi yaşayan II. Philip, Kendisinden önceki Capetian Kralları arasında Fransa Kralı olarak yani  Rex Francie olarak tanımlayan ilk Kraldır[8].

 

Yukarıda bahsettiğimiz Philip Augustus ismini de ona veren tarihçi ve dönemin çağdaş kronikçisi Rigord’dur. Ona Augustus ünvanını vermesinin sebepleri arasında onun Fransayı çok uzun bir süre idare etmesi ve Fransa’nın taç sınırlarını[9] sınırlarını genişletmesi vardır. II. Philip’in Avrupa tarihine etkisi diğer Capet Krallarından nispetle daha fazla olmuştur, bunun sebebi Plantagenet ailesiyle Capet Hanedanlığının on yıllardır süren çatışmalarına ve muharebelerine son noktayı Angevin İmparatorluğu’nu sona erdirerek nokta koyması ve bu etkinin özellikle de batı Avrupa tarihi özelinde uzun süren bir etkisinin olmasıdır. Bu etkiye değinmemiz gerekirse, Angevin İmparatorluğunu bitiren Bouvines savaşından sonra Batı Avrupa’da Fransız Kralının Otoritesinin tartışılmaz bir güç olarak tarih sahnesine çıkması ve aynı dönemde Batı Avrupa’da Fransa İmparatorluğuna rakip olan tek Devlet olan İngiliz Devletinin Kralı John’un aynı dönemde ülkesindeki asil, soylu ve kontlarla anlaşmaya varmak zorunda kalarak Magna Carta’yı İmzalaması ve yetkilerinin kısıtlanması durumu vardır, ve Philip Magna Carta’dan sonra vuku bulan İlk Baronlar savaşına oğlu Louis vasıtasıyla destek vermesi Fransa’yı Avrupada’ki en büyük ve en etkin İmparatorluk haline getirmiştir[10].

 

II. Philip’in oğlu Louis VIII 1187 yılında Hainautlu Isabelle’nin oğlu olarak dünyaya gelmiştir[11]. VIII. Louis, Fransız prenslerinin genel anlamda yaptığı şekilde Artois Kontu olarak atanmamasına rağmen babası II. Philip onu ülkenin üzerinde belirli bir kontrol gücüne ulaştırarak[12] ülkenin yönetimi hakkında bilgi ve tecrübe edinmesini sağlamıştır. Louis, İngiltere Kralı olan I. Richard’ın yeğeni olan Britanyalı Eleanor ile evlenmiştir ve bu evlilik sonucunda Richard ile Louis arasında bir ittifak kurulması gündeme gelmiş fakat başarısız[13] olmuştur.

 

1213 yılında Louis’in babası Philip, oğlu Louis’in St. Omer ve Aire’i işgal edip ele geçirmesi üzerine İngiltere Kralı John ile IV. Otto’nun ittifakı sonrası, iki cepheli bir savaşa maruz kalmıştı. Bu savaş yukarıda da belirttiğimiz gibi, Bouvenis savaşıdır. Bu savaşta İngiltere Kralı John’un Normandiya’yı tekrar ele geçirme istekleri sonra ermiş ve Fransa batı avrupanın en güçlü ve etkili imparatorluğu haline gelmiştir. XI. Louis babası VIII. Louis’den sonra tahta geçen ve 1226-1270[14] yılları arasında hüküm süren Fransız hükümdarıdır. XI. Louis için kullanılan diğer bir ad ise Aziz Louis’tir. Bu ad ona Onun Fransa’da ve Batı Katolik dünyasında Hukuk alanında ordeal(Birbirini suçlayan iki tarafın, birbirlerini ölümüne dövüşe, ya da suçlanan tarafın ateş üzerinde 2.7 km yürümesi gibi çeşitli mücadelelerle müddei tarafından gelen iddiaların düşmesine sebep olarak davaları sonuçlandırmasıdır) yoluyla mahkeme usulünü kaldırıp yerine modern yargılama usulüne dayalı bir sistem getirmesi, Herkes suçu ispatlanana kadar masumdur ilkesini getirmesi ve de ordu içerisinde de askerlerin yaptığı ve yapacağı suçları engellemek ve ordunun savunmasız halkı ezmesini engellemek maksadıyla provosts[15] adı verilen, askeri polis teşkilatı kurmasından ötürü verilmiştir. Aziz Louis 7. Ve 8. Haçlı seferine katılmış ve yedinci seferin son büyük savaşı olan ve Eyyubi lideri Turanşah’ın ordusuyla yapılan Fariskur savaşında esir olarak alınmıştır. 400.000[16] livre’lik bir fidye ile serbest bırakılan Aziz Louis daha sonra 8. Haçlı seferine de katılmıştır. Avrupa’da diğer kralların akıl danıştığı ve Katolik Hristiyan aleminde çok prestijli bir hükümdardır.

 

Capet Hanedanlığının etkisi, 987 – 1792 yıllar arasında kesintisiz bir şekilde Frank topraklarında ve Frank topraklarını aşan bölgelerde de etkisini göstermesi açısından, Fransız hâkimiyeti ve nüfuzunu Avrupa’nın, daha özelde ise Batı Avrupa’nın İngiltere ile beraber en dominant gücü olması ve Vatikan ile ilişkilerini koruması ve Katolikliğin Batı Avrupa’da yerleşmesini ve perçinlemesini sağlaması açısından oldukça önemli bir alan teşkil eder. Ortaçağ Avrupa Tarihi ve yazımızın geride kalan kısımlarında da değindiğimiz üzere Haçlı seferleriyle birlikte Ortaçağ Müslüman Coğrafyasını da bağlayan olaylar silsilesini daha iyi anlanması bakımından üzerinde çalışılması gereken ve aynı zamanda da özel dikkat sarf edilmesi gereken bir hanedanlık ve dönemdir.

 

 

KAYNAKÇA

 

         
[1] Bradbury, Jim, The Capetians: Kings of France 987-1328. Bloomsbury Publishing, 2007


[2] Jules, Michelet, History of France, Vol. I, trans. G. H. Smith, 1882, Sf. 146


[3] An Empire of Memory: The Legend of Charlemagne, the Franks, and Jerusalem before the First Crusade, Oxford University Press. 2011. Sf. 22.


[4] https://www.britannica.com/topic/Capetian-dynasty


[5] Bradbury, Jim, The Capetians: Kings of France 987-1328. Bloomsbury Publishing, 2007

[6] van Caenegem, Raoul (1988), "Government, law and society, The Cambridge History of Medieval Political Thought 350-1450, Cambridge University Press, Sf. 174–210


[7] Cantor, Norman F, The Civilization of the Middle Ages, 1993


[8] Baldwin, John, The Government of Philip Augustus: Foundations of French Royal Power in the Middle Ages, University of California Press, 1991


[9] Sadece Fransa topraklarını yöneten Monark ailenin mülkü olan ve direkt o aileye bağlı olan topraklar


[10] lori, Jean; Tucker, Spencer, "King Philip II", Middle East Conflicts from Ancient Egypt to the 21st Century: An Encyclopedia and Document Collection, sf. 999


[11] Bradbury, Jim, Philip Augustus: King of France 1180–1223. The Medieval World, 1997, sf. 177


[12] Hanley, Catherine, Louis: The French Prince Who Invaded England, Yale University Press, 2016, sf. 39


[13] Hanley, Catherine, Louis: The French Prince Who Invaded England, Yale University Press, 2016, sf. 24


[14] https://www.newadvent.org/cathen/09368a.htm


[15] https://www.britannica.com/biography/Louis-IX


[16] Tyerman, Christopher, God's War: A New History of the Crusades, Harvard University Press, 2006

Ertuğrul Öztürk
Kaleme Alan Ertuğrul Öztürk

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde Tarih Lisansını tamamladıktan sonra, Polonya'da Kazimierz Wielki Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler'in Tarihi yoğunluklu dersler aldı. Ankara Üniversitesi, Dil, Tarih ve Coğrafya fakültesinin Sümeroloji Yüksek Lisans Programında 1 yıl eğitim aldıktan sonra, aynı kurumda bulunan Ortaçağ Tarihi Yüksek Lisans programına geçiş yapan Ertuğrul Öztürk, şu an tez aşamasında eğitimine devam etmektedir.

YORUMLAR

Fikirleriniz bizim için değerlidir, bizimle paylaşabilirsiniz...

BU MAKALELERİ BEĞENEBİLİRSİNİZ