tarihten.org

Uzun Bıçaklar Gecesi

Mehmet Çankal Mehmet Çankal 2.04.2024 0 YORUM 302 OKUNMA
Uzun Bıçaklar Gecesi

   Hitler ve Hermann Göring Sturmabteilung (SA) askerleri ile. 1928

Uzun Bıçaklar Gecesi

  30 Haziran ile 2 Temmuz 1934 arasında Nazi Almanyası'nda gerçekleşen bir tasfiye olayıdır. Bu karanlık dönem, Adolf Hitler'in gücünü sağlamlaştırmak ve muhalifleri susturmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Öncelikle bu tasfiye olayına giden sureci ve bu olayla bağlantılı  olan grupları bir inceleyelim.

Sturmabteilung (SA), yani Fırtına Kıtası, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin (NSDAP) yarı askerî milis kuvvetiydi ve Adolf Hitler’in 1920’ler ve 1930’larda iktidara yükselişinde önemli bir rol oynamıştır. SA’nın temel görevleri arasında Nazi mitingleri ve toplantıları için koruma sağlamak, karşıt partilerin toplantılarını bozmak, özellikle Komünist Parti’nin Roter Frontkämpferbund ve Sosyal Demokrat Parti’nin Reichsbanner Schwarz-Rot-Gold gibi karşıt partilerin paramiliter birimleriyle mücadele etmek ve Romanlar, sendikacılar ve özellikle Yahudileri sindirmek yer alıyordu.
SA mensupları genellikle Kahverengi Gömlekliler olarak adlandırılırdı çünkü üniformalarının gömlekleri kahverengiydi. SA’nın resmi üniforması kahverengi gömlek ve kravattı. Bu renk, 1921’de Gerhard Roßbach tarafından kullanılmak üzere Almanya’nın eski Doğu Afrika kolonisindeki Alman sömürge birlikleri için tasarlanmış Lettow gömleklerinin büyük bir sevkiyatının satın alınmasıyla ortaya çıkmıştır.

SA, üyeleri için sahte askerî rütbeler geliştirmiş ve bu rütbeler daha sonra birçok diğer Nazi Partisi grubu tarafından benimsenmiştir. Adolf Hitler’in 1921’de Nazi Partisi liderliğine yükselmesinin ardından, partinin militan destekçilerini SA olarak gruplandırmış ve partinin toplantılarını korumak için bir grup olarak düzenlemiştir.
Hitler, SA'nın bağımsızlaşmasını ve üyelerinin sokakta şiddet eylemleri yapma eğilimini ciddi bir tehdit olarak görmüştü. Bu nedenle, SA lideri Ernst Röhm dahil olmak üzere birçok kişiye siyasi yargısız infaz emri verdi. Ayrıca, Reichswehr generallerinin sadakatini kazanmak ve Röhm'ün gelir dağılımıyla ilgili olan "ikinci devrim"e karşı çıkmak istiyordu.
1934’te  SA’nın o zamanki lideri Ernst Röhm tutuklanmış ve idam edilmiştir. SA varlığını sürdürmüş ancak neredeyse tüm etkisini kaybetmiş ve etkin olarak SS tarafından devralınmıştır, SS bu temizlik sırasında yer almıştır. SA, Nazi Almanyası’nın Müttefiklere son teslimiyetinden sonra 1945’e kadar varlığını sürdürmüş, ardından Müttefik Kontrol Konseyi tarafından dağıtılmış ve yasaklanmıştır.

 

Weimar Cumhuriyeti, I. Dünya Savaşı’nın ardından Alman İmparatorluğu’nun çöküşü ve monarşinin sona ermesiyle 1918’de kuruldu. Bu dönem, Almanya’nın tarihinde ilk kez anayasal federal bir cumhuriyet olarak varlığını sürdürdü. Weimar Cumhuriyeti, Weimar kentinde toplanan milli meclis tarafından kuruldu ve Almanya’nın resmi adı olarak “Deutsches Reich” (Alman Reich) olarak anıldı.

Weimar Cumhuriyeti, 1919’da Weimar Anayasası’nın kabul edilmesiyle resmen başladı. Bu anayasa, demokratik ilkeleri ve temel hakları koruyan bir yapıya sahipti. Ancak Weimar Cumhuriyeti, iç ve dış zorluklarla karşılaştı. I. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileri, ekonomik krizler, siyasi çalkantılar ve toplumsal gerilimler bu dönemi zorlu kıldı.
Weimar Cumhuriyeti, 1933’te Adolf Hitler’in iktidara gelmesiyle sona erdi. Hitler, Reichstag Yangını ve Yetki Kanunu gibi olaylarla demokratik süreci zayıflattı ve Nazi Partisi’nin otoriter rejimini kurdu. Bu, Weimar Cumhuriyeti’nin sonunu işaret etti.

Bu dönem, Almanya’nın karmaşık ve çalkantılı tarihinde önemli bir yer tutar. Weimar Cumhuriyeti, kültürel ve sanatsal açıdan da zengin bir dönemdi. Sanat, edebiyat ve bilim alanında birçok önemli figür bu dönemde etkili oldu. Weimar Cumhuriyeti’nin mirası, Almanya’nın geleceğini şekillendiren bir dönem olarak hafızalarda kaldı.

Gestapo, Nazi Almanyası döneminde ve Alman işgali altındaki Avrupa’da faaliyet gösteren gizli devlet polis teşkilatıdır. 1933 yılında Hermann Göring tarafından kurulan bu teşkilat, daha sonra 1934’te Heinrich Himmler’in yönetimine geçmiştir. Gestapo, II. Dünya Savaşı sırasında önemli askeri ve sivil görevler üstlenmiş, casuslukla mücadele etmiş ve toplama kamplarında aktif rol oynamıştır. Savaş sonrasında birçok üyesi kaçmayı başarmış, yakalananlar ise savaş suçlusu olarak yargılanmıştır.

SS Teşkilatı ya da Schutzstaffel, Adolf Hitler ve Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) altında Nazi Almanyası’nda ve daha sonra Alman işgali altındaki Avrupa’da faaliyet gösteren önemli bir paramiliter örgüttür. 1925 yılında kurulan bu örgüt, başlangıçta NSDAP’nin toplantılarında güvenlik sağlayan küçük bir birim olarak faaliyete başlamıştır, zamanla Heinrich Himmler’in liderliğinde genişleyerek, Hitler’in kişisel korumaları, gizli devlet polisi ve güvenlik güçlerini içerecek şekilde büyümüştür.
II. Dünya Savaşı sırasında SS, Allgemeine SS, Waffen-SS ve SS-Totenkopfverbände (SS-TV) olmak üzere üç ana birime ayrılmıştır. Özellikle Waffen-SS, savaş sırasında önemli askeri operasyonlarda yer almış ve fanatizmi, acımasızlığı ile tanınmıştır. Savaşın sona ermesiyle birlikte, Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi’nde SS’in savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar nedeniyle yargılanmış ve dağıtılmıştır.


Hitler 1933’ün başlarında iktidara geldiğinde, başarısının çoğunu Nazi Fırtına Birlikleri’nin  ve Hitler’in uzun süredir dostu ve destekçisi olan Ernst Röhm’ün liderliğindeki şiddetli, acımasız bir ordu olan SA’nın (Sturmabteilung) gücüne borçluydu. Röhm ve Fırtına Birlikleri, gangster tarzında sokakların kontrolünü ele geçirerek ve Hitler’in siyasi düşmanlarından herhangi birini şiddetle ortadan kaldırarak Almanya’yı teslim aldı. 1934 yazında SA’nın sayısı 2 milyona yükseldi. SA, Hitler Ocak 1933’te Şansölye olmadan önce diğer siyasi partilerin toplantılarını bozmaları için Naziler’e demir yumruk vermişti ve daha sonra kanunları uygulamak için de kullanıldı, aslında onlar Nazi Partisi’nin uygulayıcılarıydı. Ancak SA gibi tehditkar, devrimci bir güç artık Hitler’in sıkı bir şekilde iktidarda olması nedeniyle işe yaramıyordu. Hitler “yasal hale gelmek” ve düzenli ordu generallerini, sanayi liderlerini ve Alman halkını kazanmak istiyordu. Almanya’da neredeyse herkes, kibirli, zorba ve cani haydutlar olarak görülen SA’dan hoşlanmazdı ve Hitler, kendi gücünü artırmak ve sağlamlaştırmak için onların gücünü azaltması gerektiğini biliyordu. 
Hitler,  ordunun gözünde ‘sadece’ bir onbaşı olduğu için, ordu hiyerarşisinin onu küçümsediğini  biliyordu ve düzenli ordu hiyerarşisi de SA’yı kendi otoritelerine yönelik bir tehdit olarak görüyordu. SA’nın sayısı 1934’te ordudan üstündü ve Röhm, düzenli orduyu SA’ya dahil ederek devralmaktan açıkça bahsetmişti. Bu tür konuşmalar ordu liderlerini alarma geçirdi ve aynı yılın Nisan ayında, Hitler ve Alman ordusunun başı Werner von Blomberg , Hitler’in Blomberg’in ordusuna ordunun mutlak kontrolünü (SA’ya göre öncelikli olarak) vaat ettiği gizli bir anlaşma imzaladılar; Hitler başkanlığı üstlendiğinde von Blomberg ordunun ona destek olacağına dair söz verdi.
Röhm, Nazi partisinde, aralarında Hitler’in kişisel korumaları olarak görev yapan bir örgüt olan SS’nin (Shutzstaffel) parçası olan Heinrich Himmler ve Hermann Goering’in de bulunduğu güçlü düşmanlar edinmişti. Röhm’ün bir darbe planladığı yönündeki dinleme cihazını Hitler’in kulağına sokmaya başladılar ve hatta sahte iddialarını desteklemek için sahte kanıtlar bile topladılar.

Hitler, 21 Haziran 1934’te Almanya Devlet Başkanı Paul von Hindenburg ile görüştüğünde yaşlı adamın sağlık durumu çok kötüydü ve tekerlekli sandalyeye mahkumdu, ancak zihni her zamanki gibi keskindi. Hitler’e ve Savunma Bakanı Blomberg’e sert bir şekilde SA’nın bir an önce dizginlenmesi gerektiğini, aksi takdirde Almanya’da sıkıyönetim ilan edeceğini ve gösteriyi ordunun yönetmesine izin vereceğini, bunun da büyük ölçüde Nazi partisinin sonu anlamına geleceğini bildirdi.

Bütün bu olaylar olurken 30 Haziran günü geldi, Röhm ve üst düzey SA komutanlar Bavyera’daki Tegernsee Gölü kıyısındaki Hanslbauer Oteli’nde uyuyorlardı. Burada olmalarının nedeni; iki gün önce Hitler’in, Röhm’ü arayıp bir konferans için tüm SA liderlerini 30 Haziran’da Bad Wiessee’de toplamasını istemesiydi.

Hitler önce gece Münih’e geldi. Gözaltında olan SA’larınn üzerine yürüdü, tokatladı. Yaptıkları “ihaneti” affetmeyecekti. SA’lar ne olduğunu bile anlayamadı; darbe sözünü ilk kez duyuyorlardı. Hitler sonra otomobille Hanslbauer Oteli‘ne gitti. Röhm’ün odasına tek başına girdi; giyinmesini ve kendisiyle gelmesini emretti. Röhm otomobile bindirilip götürülürken oteldeki tüm SA’lar öldürüldü. SA komutanı Edmund Heines’in yatağında bir erkek olması ileride SA’ların gözden düşürülmesi için propaganda malzemesi yapılacaktı.
Röhm, Münih’e getirildi ve Stadelheim hapishanesine kapatıldı. Hitler başta tereddüt etse de Göring ve Himmler'in ısrarıyla can dostunun ölüm fermanını imzaladı. Röhm'e kendisini öldürmesi için tek kurşunu olan bir tabanca verildi. Ancak Röhm,"Eğer ölmem gerekiyorsa bunu Adolf'un kendisi yapsın!"diyerek reddedince, daha sonradan Dachau Toplama Kampı'nın komutanı olacak SS Tümgenerali (Brigadeführer) Theador Eicke ve SS Yarbayı (Obersturmbannführer) Micheal ippert tarafından bizzat öldürülmüştür.
Uzun Bıçaklar Gecesi‘nde oluk oluk kan aktı…
Sadece SA’lar öldürülmedi o gece; Hitler’e zamanında kim muhalefet etti ise; kim Hitler hakkında çok bilgi sahibi ise hepsi öldürüldü. Örneğin, 1923’te Birahane Darbesi’ni bastıran, Bavyera eski Başbakanı SA karşıtı Gustav von Kahr öldürülenler arasındaydı. Hitler’e “Kavgam” kitabının yazılmasından yardımcı olan ve Hitler’in özel hayatını bilen Papaz Bernhard Stempfle öldürüldü. SA’lara yakınlaşan eski Başbakan general Kurt von Schleicher yeni evlendiği karısıyla birlikte evinde katledildi. Yine SA’lara yakın general Kurt von Bredow yok edildi. Bizim tarihimiz acısından önemli bir yeri olan; Başbakan Yardımcısı ve cumhurbaşkanlığı adaylığı için adı geçen Franz von Papen, Heidenburg'un son anda devreye girmesiyle canını kurtarabilmiştir ancak sekreteri Herbert von Bose ve yakın çalışma arkadaşı Edgar Jung öldürüldü. Yine Papen’in siyasi çevresinden Katolik lider Erich Klausener de katledildi. Bir süre ev hapsinde tutulduktan sonra önce Viyana ardından Ankara’ya büyükelçi yapılarak Berlin’den uzaklaştırılan Papen’in, yakın arkadaşlarının öldürülmesine rağmen teklifi kabul etmesi Almanya’da kendisini rezil duruma düşürdü. Öldürülenler arasında 13 milletvekili vardı.  Yanlışlıkla öldürülenler de oldu; ünlü müzik eleştirmeni Dr. Wili Schmid, SA komutanlarından Wili Schmid ile karıştırıldı.


  Uzun Bıçaklar Gecesi’nde kaç kişinin öldürüldüğü hiçbir zaman bilinemedi. Resmi açıklama, 19’u yüksek rütbeli 70 kişinin olduğu yönündeydi! 1957’deki Münih duruşmalarında ölü sayısının binin üzerinde olduğu kayıtlara geçti. Sonuçta Hitler, Röhm’den kurtuldu. Kahverengi gömlekli SA’lar tasfiye edildi. Cinayetlerin büyük çoğunluğu SS (Schutzstaffel) ve Gestapo (Geheime Staatspolizei) tarafından işlendi. Bu temizlik, Hitler'in otoritesini güçlendirdi ve Alman mahkemelerinin yargısız infaz yasağını kaldırmasına yol açtı.


Olaylar yatıştığında Heidenburg ve ordu komutanları Hitler'i cesur inisiyatifinden dolayı kutlamışlardır. Hitler 13 Temmuz'da mecliste yaptığı cüretkar konuşmasında, darbe hazırlığıyla suçladığı kurbanların infazıyla ilgili tüm sorumluluğu üzerine alıyordu;"Eğer birileri bana gelip neden bu işi mahkemelere havale etmediğimi soracak olursa tek söyleyeceğim şu olur: Şu aşamada ben Alman halkının kaderinden sorumluyum ve bu da beni Alman halkının en yüksek yargıcı yapıyor!" demiştir. Bıçaklar kınına girdiğinde bir zamanların onbaşısı artık toplumun tartışmasız patronu olmuştur.

 

Görsel 1. Ernest Röhm ve Hitler

 

Görsel 2. Hitler ve Almanya Cumhurbaşkanı Paul Von Hindenburg, 21 Mart 1933

Görsel 3. Türk Basınında 30 Haziran Gecesi Yaşananlar.

 

KAYNAKÇA


Albert Speer, Inside the Third Reich, W&n, 20 Agustos 2009


Konrad Heiden, Hitler: A Biography, Carroll & Graf Publishers Inc, 3 Kasım 1999


Peter Padfield , Himmler: Reichsfuhrer SS, Papermac, 21 Kasım1991


Max Gallo, The Night of Long Knives, Harper ve Row, 1 Ocak 1972


Chris Mcnab, SS Teşkilatı, Timaş Yayınaları,  Nisan 2019


Ali Çimen, Kısa Hitler İmparatorluğu Tarihi, Timaş Yayınaları, Ekim 2020


James Hawes, Kısa Almanya Tarihi, Say Yayınları, 2021

Mehmet Çankal
Kaleme Alan Mehmet Çankal

BU MAKALELERİ BEĞENEBİLİRSİNİZ

YORUMLAR

Fikirleriniz bizim için değerlidir, bizimle paylaşabilirsiniz...