tarihten.org

Bireysel ve Toplumsal Narsizm

Enes Yazıcı Enes Yazıcı 28.02.2023 1 YORUM 949 OKUNMA
Bireysel ve Toplumsal Narsizm

İtalyan bir ressam olan Caravaggio'nun 2 yıl boyunca üzerinde çalışarak 1596 yılında tamamladığı "Kendine aşık olan adam" adlı eseri

Bireysel Ve Toplumsal Narsizm 

 

Bireysel Narsizm; Bir kişinin kendi özelliklerine (fiziksel, zihinsel) aşırı derecede hayranlık duymasıdır. Narsist kişilerde başkalarının gerçekliğiyle kendi gerçekliklerini ayırt edememe durumu deneyimli gözlemciler tarafından gözlemlenebilir. Bencillikle narsizm işte tam olarak bu noktada birbirinden ayrılır. Her narsist bireyde bencillik vardır ama her bencil kimsede narsizmden söz edemeyiz. Bencillik basitçe kendi çıkarlarını düşünme durumudur. Bencil kişide kendine hayran olma gibi bir durum söz konusu değildir. İlaveten narsizm'in türleri vardır ve en nadir incelenebilen bir türü olarak karşımıza büyük devlet adamlarının tarihte de örneklerine ulaşabileceğimiz üzere kendilerini tanrı gibi görme ve hatta kendilerine tapınılmalarını emretme durumudur ki bu durum, görülebilen en uç düzeydeki narsizm'e örnek olarak gösterilebilir.

 

Yukarıda sözü edilen narsizm patolojik hastalık derecesindeki narsizmdir. Her insanda yaşamak sanatını icraa edebilmesi, hayatta kalabilmesi ve onurlu yaşaması (ki bu onurlu yaşam biçimi kültürel normlarla ve geleneklerle toplumdan topluma değişir ancak temelinde her toplumda bu durumun sağlanabilmesi için narsizm gereklidir.) için belli bir oranda narsizm bulunmak zorundadır. Bu noktada, önerme beraberinde itirazları getirebilir ve altında her insan hasta gibi bir çıkarım yaptığım düşünülebilir ancak burada, bu hatalı çıkarımın yapılmaması için Erich Fromm’a başvurmak gerekir. Erich Fromm insanlardaki narsizmi ikiye ayırır; Bunlardan ilki Optimal Narsizm, İkincisi ise Maksimal Narsizmdir. Birinci kategorizasyona normal bireylerdeki narsizm olgusu dahil edilebilir ve bu kimseler patolojik herhangi bir belirtisi olmayan ve günlük yaşantılarında sosyal ilişkilerde bulundukları kimseler tarafından absürd olarak nitelendirilmeyen bireylerdir. İkinci gruba ise patolojik hastalık tanısı konulabilme ve sıradan insanlar tarafından bu durumun algılanabilme ve farkedilme olasılığının yüksek olduğu söz konusu olan insanlar dahildir. Literatür'e Narsistik Nevroz olarak geçen bu kişiler ikinci kategorizasyona dahildir. Çok ileri narsistik nevroza sahip kişiler, kendilerini her konuda yetkin bilgiye ve engin tecrübeye sahip hissederler. Yaptıkları eylemlerin her zaman doğru olduğuna inanırlar. Eylemler onların istemedikleri şekilde sonuçlansa bile bu duruma kılıf uydururlar(bknz. yenilgiyi kabul edememe). Bu örnek genelde spesifik bir alanda rüştünü ispat etmeyi başarabilmiş ve bu rüştü geniş kitlelerce kabul görmüş kişilerin bahsi geçen kendi alanları dışındaki konulara da 'Ben zaten girdiğim her alanda çok yetkin bir düzeye ulaşmayı başardım ve gireceğim her alanda da bunu çok kısa bir süre içerisinde başarabilirim' diyerek hakim olduğunu iddia eder.

 

Bu tip durumlar genellikle toplum nazarında çok fazla bulunma şansları olan ünlü ve tanındık kimseleri incelediğimizde ortaya çıkmaktadır, ki bu tarz kimseleri kendi amaçları doğrultusunda kullanabilen çeşitli gruplar da dahil edildiğinde bireyin narsizmi, grubun narsizmine hizmet eder hale gelir ve olay incelenmesi açısından giderek dah komplike bir hale girer. Bu nadir örneğin dışında avam tabakada görülen örnekler tarafınızdan da ufak bir beyin jimnastiği ile çoğaltılabileceği gibi tarafımdan klasik bir örnekle bu bahsi kapatmak istiyorum. Örneğin, bir adam bir kadına aşık olur ve daha sonrasında kadına açılır ve reddedilir, reddediltikten sonra, adamımızın bu olaya tepkisi, beni sevdiğini kendine itiraf edemiyor gibi paranoya kokusu barındıran bahaneler ya da zaten beni hak etmiyordu şeklinde kendini teselli etme ve acıyı bastırma ihtiyacından ötürü ortaya çıkan çeşitli tepkiler olur. Bu örnekler her kimsenin kendi hayatının belli bir döneminde verdiği ve insanların verdiklerini gördükleri tepkilerdir ve de bu örnekler çeşitlendirilebilir.

 

Aslında J. S. Mill, Bentham, T. Hobbes gibi faydacılığı namıdiğer utiliteryanizmi savunan kimseler çoğu zaman narsizmi savunan kimseler olarak görülse de bu düşünürler bencilliği savunan düşünürlerdir.  Bencillik ile Narsizm arasında her ne kadar popülasyonun çoğu aynı anlamda kullansada farklılıklar büyüktür. Bahsi geçen utiliteryanizmi savunan düşünürler yaptığımız eylemler bize fayda sağlıyorsa yapılmalı görüşündedirler. Zaten psikolojik egoizmin(bknz. Baier Kurt) yanlışlanamaması olgusu insandaki bencilliğin yok olmayacağını da gösterir.

 

Toplumsal Narsizm; bir grubun, kitlenin, ulusun, ırkın, topluluğunun kendini diğer grup ya da toplumlardan üstün görmesidir.

 

Benim yorumum, kendi başlarına bir birey olarak toplum içerisinde var olmayı becerememiş kimseler aslında hayatlarında övünecek hiçbir şeyi olmayan kişilerdir. Mensup oldukları grup ve ya taraf ya da herhangi bir kitle kimliğine dahil olmalarından ötürü övünmeye mahkumdurlar. Bu her zaman yukarıda bahsettiğimiz gibi yalnızca ırk olarak ortaya çıkmayabilir, din olarak da ortaya çıkabilir. Örneğin, 'Sadece bizim dinimiz doğrudur', 'Bizim tanrımız gerçektir' gibi örneklere de farklı gruplaşma potansiyeli olan olgular ve nesneler etrafında kümeleşen insanlarda rastlayabiliriz. Toplumsal narsizmde başka grupları aşağı çekme eğilimi hep görülür, çünkü aşağı çekilen grup olmazsa mensup oldukları grubun varlık amacı kalmaz ve kendi düşünce dünyalarında yukarıda kalamazlar. Örneğin; Hitler'in ülkedeki bütün sorunların kaynağı olarak yahudileri göstermesi gibi ya da Stalin’in burjuvaya olan düşmanlığı gibi. Bu iki örnekte toplumları yönetmek, yönledirmek ve belli bir amaç doğrultusunda kenetlemek için uydurulmuş kılıf ve araçlardır. 

 

 

Enes Yazıcı
Kaleme Alan Enes Yazıcı

Hacı Bayram Veli Üniversitesinde İktisat alanında eğitimine devam eden Enes Yazıcı, Felsefe alanında uzun araştırmalara girişip, Ankara Üniversitesi Felsefe Yüksek Lisans Programına hazırlanıyor.

YORUMLAR

Fikirleriniz bizim için değerlidir, bizimle paylaşabilirsiniz...
Nehir Sancar 6.05.2023 22:42:46
Toplumsal narsizstler arasında birey olmayı başaramadıkları için toplumsal narsizm'i benimsemiş kişiler olabilir ama bu tüm toplumsal narsiztlerin birey olmayı başaramamış kişiler oldukları anlamına gelmez. Tarihte kendi alanında çok üst düzey başarılar elde ettiği halde aşırı derecede milliyetçi, ırkçı, dindar olan çok fazla kişi olduğu bilinmektedir.

BU MAKALELERİ BEĞENEBİLİRSİNİZ